Torakal disk hernisi, omurganın göğüs (torakal) bölgesindeki disklerin yer değiştirmesi veya yırtılması sonucu oluşan ve nadir görülen bir disk hastalığıdır. Lomber (bel) ve servikal (boyun) bölgeye göre çok daha az sıklıkta rastlanır (tüm disk hernilerinin yaklaşık %1-2’si).

Arteriovenöz malformasyonlar (AVM'ler), arterlerle venler arasında normal kapiller ağın bulunmadığı, doğrudan ve anormal bağlantıların olduğu doğumsal damar bozukluklarıdır. Bu yapı, hem damar duvarlarında zayıflığa hem de anormal kan akışına neden olur.

Chiari malformasyonu, beyincik dokusunun (özellikle tonsillaların) normalde bulunması gereken yerden aşağıya, omurilik kanalına doğru sarkmasıyla oluşan bir doğumsal yapısal bozukluktur. Bu durum, beyin omurilik sıvısının (BOS) akışını engelleyerek çeşitli nörolojik belirtilere yol açabilir.

Ensefalosel, beyin dokusu ve meninkslerin (beyin zarlarının) doğumsal bir defekt sonucu kafatasındaki bir açıklıktan dışarı fıtıklaşmasıdır. Bu durum bir tür nöral tüp defektidir ve doğum öncesi dönemde gelişir.

Epidural hematom, kafatası ile dura mater (beynin en dış zarı) arasına kan birikmesi sonucu oluşan, genellikle travma sonrası gelişen ciddi bir tıbbi durumdur.

İntraserebral hematom, beyin dokusunun içinde doğrudan kan birikmesiyle oluşan, ciddi ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Genellikle küçük damarların yırtılması sonucu gelişir.

Moyamoya hastalığı, beynin ana damarlarında (özellikle internal karotid arter ve dallarında) ilerleyici daralma veya tıkanıklık gelişmesiyle ortaya çıkan nadir bir vasküler hastalıktır. Beyin kan akımı azalınca, küçük anormal damarlar oluşur. Anjiyografide bu damarlar "duman gibi" görünür; Japonca "moyamoya" kelimesi de "bulanık duman" anlamına gelir.

Myelomeningosel, omuriliğin doğumsal bir kapanma defekti olan spina bifida'nın en ciddi formudur. Bu durumda omurga kemikleri tam gelişmez ve omurilik ile meninksler (sinir dokusunu saran zarlar) bir kese içinde dışarı çıkar.

Subaraknoid kanama, beynin yüzeyini saran araknoid zar ile pia mater arasındaki subaraknoid boşluğa kan sızmasıdır. Bu alan normalde beyin omurilik sıvısı (BOS) içerir, kanama ciddi beyin hasarına ve hayati tehlikeye yol açabilir.

Siringomyeli, omuriliğin içinde sıvı dolu bir kistin (siringx) oluşması durumudur. Bu kist zamanla genişleyerek omurilik dokusuna baskı yapar ve çeşitli nörolojik sorunlara yol açar.

Spinal arteriovenöz malformasyonlar (AVM'ler), omurilik damarlarının doğuştan gelen anormal bağlantılarıdır. Normalde arterler kanı kapillerler aracılığıyla yavaşça venlere aktarırken, AVM'lerde bu kapiller ağ yoktur; arterlerden doğrudan venlere geçiş olur. Bu durum damar yapısında yüksek basınç ve bozulmuş kan akımı yaratır.

Subdural hematom, dura mater (beyin zarı) ile araknoid zar arasında kan birikmesiyle oluşan bir kanamadır. Genellikle venöz kökenlidir ve sıklıkla kafaya alınan bir darbe sonrası gelişir.

Tethered cord, omuriliğin omurga kanalına anormal şekilde yapışması ve serbest hareket edememesi durumudur. Bu yapışıklık omuriliğin gergin kalmasına neden olur ve zamanla sinir dokusunda hasar oluşturarak nörolojik belirtilere yol açar.

Trigeminal nevralji, yüzün bir tarafında, trigeminal sinir (beşinci kranial sinir) dağılımı boyunca ani, kısa, şiddetli ve "elektrik çarpması" tarzında ağrılarla karakterize bir durumdur.

Bel fıtığı, omurgalar arasında bulunan disklerin yer değiştirmesi veya dış kısmının yırtılması sonucu, içindeki jel benzeri maddenin dışarı çıkarak sinirlere baskı yapmasıyla oluşan bir durumdur. Bu baskı, ağrı, uyuşma ve güç kaybı gibi belirtilere yol açabilir.

Beyin tümörleri, beyin dokusunda veya yakın çevresindeki dokularda hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle oluşan kitlelerdir. Tümörler, iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) olabilir.

Boyun fıtığı, omurga boyun bölgesindeki (servikal bölge) disklerin yer değiştirmesi veya yırtılması sonucu, omurilik veya sinir köklerine baskı yapmasıyla oluşur. Bu durum, boyun, omuz, kol ve elde ağrı, uyuşma ve güç kaybı gibi belirtilere yol açabilir.

Epilepsi cerrahisi, medikal tedaviyle kontrol altına alınamayan (ilaçlara dirençli) epilepsi vakalarında, nöbetlerin kaynağını ortadan kaldırmak veya kontrol altına almak için uygulanan cerrahi müdahalelerdir.

Hidrosefali, beyin ve omurilik etrafında dolaşan beyin omurilik sıvısının (BOS) normalden fazla birikmesi sonucu meydana gelen bir durumdur. Bu sıvının aşırı birikimi, kafa içi basıncını artırarak beyin dokusuna zarar verebilir.

Hipofiz adenomları, hipofiz bezinin hücrelerinden kaynaklanan, genellikle iyi huylu (benign) tümörlerdir. Hipofiz bezi, vücuttaki hormon üretimini düzenleyen önemli bir organdır, bu nedenle adenomlar hormonal dengesizliklere ve komşu dokulara baskıya bağlı semptomlara yol açabilir.

İşitsel Beyin Sapı İmplantı (ABI), işitme sinirleri hasarlı veya gelişmemiş bireylerde, ses sinyallerinin doğrudan beyin sapındaki işitme yollarına iletilmesini sağlayan bir cihazdır. Özellikle koklear implantın uygun olmadığı durumlarda kullanılır.

Kraniyosinostoz, bebeklerde kafatası kemiklerini birleştiren sütürlerin (dikişlerin) normalden erken kapanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu erken kapanma, kafatası şekil bozukluklarına ve bazen beynin normal büyümesini engelleyebilecek komplikasyonlara yol açabilir.

Normal Basınçlı Hidrosefali, beyin omurilik sıvısının (BOS) beyin ventriküllerinde birikmesine bağlı olarak ventriküllerin genişlemesiyle karakterize bir durumdur. BOS basıncı genellikle normal aralıkta ölçülür, ancak birikim beyinde fonksiyonel bozukluklara yol açar.

Spinal stenoz, omurga kanalının daralması sonucu omurilik veya sinir köklerinin baskı altında kalmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle bel (lomber) ve boyun (servikal) bölgelerinde görülür ve yaşlanma sürecine bağlı olarak sık rastlanır.